Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Düzce Akçakoca’da bulunan Ümran Boru’da bayram öncesi işçi kıyımı

Yayınlandı

on

222 1

Düzce Akçakoca’da bulunan Ümran Boru fabrikası önünde işten çıkarmalara karşı işçiler eylem yaptı.

Bayram öncesinde işten çıkartılan 112 işçi aileleriyle birlikte toplanarak geldikleri fabrika önünde sloganlar ve alkışlar eşliğinde yürüyen topluluk, Ümran Boru ana kapısı önünde basın açıklaması yaptılar.

 

Basın açıklaması:

Bugün, burada Ümran Boru’nun 112 eski çalışanı olarak, bundan tam 21 gün önce 112 kişiye hiçbir açıklama yapılmadan, çıkış işlemleri yaptırılması nedeniyle bulunmaktayız.

Bu insanların sahip oldukları kıdem yıllarına, mavi yaka veya beyaz yaka olmalarına bakılmaksızın, Kurban Bayramı öncesinde özellikle tatil zamanına denk getirerek, biz, işten çıkarılan insanlar sessiz bir şekilde kendi başına bırakılmak istenmiştir.

İşten çıkarılan işçilerin içinde 30 yıldır emek veren de var, 4 yıldır emek veren de var, 50 yaşında olan da var 40 yaşında olan da var. Şimdi kara kara düşünmekteyiz. Hangi özel sektör firması 50 ve 40 yaş grubuna kapsını açar ve iş verir diye.

Bu insanların pandemi şartlarını da göz önüne alarak düşündüğümüzde ciddi miktarda kredi ödemeleri bulunmaktadır. Her ailenin ilkokul, lise, üniversite de okuyan ve bu maaşa geleceklerini bağlayan en az 2-3 çocuğu var. Ayrıca ülkenin sahip olduğu özellikle bizim gibi yoksul ve işçi kesimi olarak tanımlanan insanların çok fazla hissettiği zorlu ekonomik şartlar altında; market, kasap, manav, giyim, elektrik, su, ve doğalgaz vs. faturalar gibi sadece temel ihtiyaçlara dayanan bu giderlerin bizleri zorladığı bu dönemde, açık bir şekilde şirket tarafından gidin ne haliniz varsa görün prensibiyle davranması bizleri derinden üzmüştür. Bu duruma sadece bizler değil, Akçakoca esnafı, siyasi partiler de aynı bizim gibi fabrika müdürlüğüne tepkililer.

Bu duruma nasıl gelindi? Fabrika müdürünün plansızlığı, iş bilmezliği ve beceriksizliği sayesinde gelindi. Mevcut Fabrika Müdürü Fırat Tancan iş verenlerin her dediğini kendi iradesi yokmuşçasına uyguladı ve tek amacı kendi koltuğunu kurtarmaktı. Fabrikada bulunan Türk Metal Sendikası’nın iş veren ve yöneticileriyle tokalaştıklarını gördük.

01.06.2020  100’ü aşkın sözleşmeli eleman fabrikanın çeşitli bölümlerine, alındı ve bu işe alınan elemanlar 30.11.2020 kasım ayı sonu itibariyle işten atıldılar. Bir o kadar da 100’ü aşkın eleman fabrika içindeki taşeron firmaya sözleşmeli olarak alındı. Alınma tarihleri 01.06.2020 taşeron firmanın almış olduğu elemanı 15.02.2021 tarihi itibariyle kısmen çıkardığını gördük.

Ayrıca kasım ayı sonu itibariyle birden bire fabrika personeli izinlere çıkarılmaya başlandı. Ocak ayı itibariyle ise fabrikanın tüm personelleri sırasıyla, kısım kısım kısa çalışmaya geçirildi.

Fabrika içerisindeki taşeron firma fabrika personeli kısa çalışmadayken taşeron firma 08.00-20.00, 20.00-08.00 olarak çalışmaya devam etti. Bu duruma ne fabrika içindeki sendika ne de fabrika yönetimi tepki vermedi ta ki içerideki çalışan elemanlar sesini yükseltinceye kadar.

 

Değerli basın mensupları ve fabrikamızın İstanbul’daki yönetim kurulu üyelerimiz,

Bizler 112 kişi sendikaya hiç ses etmiyoruz, onlar zaten bizi sattılar.

Fabrikada bulunan işlerin planlanmasını yapan fabrika müdürüne soruyoruz.

  1. 06.2020 – 30.11.2020 tarihleri arasında neden 100 kişi kadar sözleşmeli eleman alındı ve saatleri 08.00-20.00, 20.00-08.00 olacak şekilde, çift vardiya çalışma yapıldı ve ayrıca neden o gün üretilmiş borular halen stoklarda durmaktadır?

 

  1. Fabrika 01.01.2021 tarihi itibariyle kısa çalışmaya geçmesine rağmen fabrika içerisindeki taşeron firma 15.02.2021 tarihine kadar 08.00-20.00, 20.00-08.00 saatleri arası neden eleman çalıştırıldı? Sendika neden bu duruma hiç sesini çıkarmamıştır? Bu durum fabrika personelinde çok büyük rahatsızlık yaratmasına rağmen fabrika müdürü bu olay karşısında konuşan personeli terslemiştir. Fabrika müdürü ve Türk Metal Sendikası’nın fabrika temsilcisinin tanıdıkları mıydı? Ahbap – çavuş ilişkileri mi vardı?

 

  1. Fabrikada kısa çalışma kararı aldıktan sonra fabrikanın bazı bölümlerinde 12 saat çalışan kişiler vardı. Bu kişiler fabrika müdürlüğü tarafından torpilli kişiler miydi?

 

  1. 12 saat çalışan personel, fabrika müdürü ve Türk Metal Sendikası’nın fabrika temsilcisinin tanıdıkları mıydı? Ahbap – çavuş ilişkileri mi vardı?

 

  1. Türk Metal Sendikası’na sesleniyoruz. 104 mavi yaka işçi kıyımı yapılırken Türk Metal Sendikası neredeydi?

 

  1. Türk Metal Sendikası neden hiçbir tepki göstermedi?

 

  1. Sosyal medyada Türk Metal Sendikası platformlarında diğer üyeler seminer adı altında otellerde tatil yaparken neden 104 işçi kıyımına ses çıkarılmadı?

 

  1. Fabrikadaki beyaz yaka toplantısında geçen bir konuşmada bir beyaz yaka personel cumartesi günlerinin çalışmalarının yasal olmadığını bunu çalıştıkları takdirde mesai isteyeceğini söylediğinde fabrika müdürü ” bu durumu kabul etmem, cumartesi günleri çalışmaya geleceksiniz, gelmediğinizde de ihtar verilir imzalarsınız sonrası beni ilgilendirmez isteyen mahkemeye gidebilir.” cümlelerini basiretsizce kullanmıştır.Kaynak: Akçakoca Gazetesi

 

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending