Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Direnen Galataport işçileri kazandı

Yayınlandı

on

2 SITE IHK Kopyasi 6 3

Yaklaşık iki haftadır direnişte olan Galataport işçileri, eylemlerini kazanım ile sonuçlandırdılar. Taşeron firma ile yapılan görüşmenin sonucunda, işçiler kıdem tazminatlarını ve hak edişlerini aldı.

 

 

İstanbul Karaköy’deki Galataport şantiyesinde ‘iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini ihlal ettikleri’ gerekçesiyle işten atılan Dev Yapı İş üyesi 4 işçinin direnişi, kazanımla sonuçlandı. Taşeron firma ile yapılan arabuluculuk görüşmelerinin sonucunda, hakları verilmeden işten çıkarılan işçiler kıdem tazminatlarını ve hak edişlerini aldı.

 

 

Dev Yapı İş Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut, direniş süreci ve sonucuna dair Yol TV’ye konuştu. Karabulut, “Bizim patrondan ilk talebimiz, arkadaşlarımızın işe geri alınmalarıydı. Fakat kendi aramızda yaptığımız değerlendirmelerde, patronla yaşanan bu tür bir gerginlik sebebiyle sağlıklı bir çalışma ortamının sağlanamayacağında karar kıldık.” ifadelerini kullandı.

 

 

Bu değerlendirmenin yapılmasının ardından işçiler, ‘işe geri alınma’ taleplerini değiştirerek ‘haklı fesih’ haline getirdi.  İşverenlere ‘derhal iş sözleşmesini fesih hakkı’ veren 25/2 sayılı kanunun işten çıkarma gerekçesi olmaktan çıkarılması ve işçilerin kıdem, ihbar ve tazminat haklarını alarak iş sözleşmelerinin feshedilmesi yeni talep olarak taşeron firmaya iletildi.

 

 

“ARKADAŞLARIMIZIN TÜM ALACAKLARI ÖDENDİ”

 

Bu talep değişikliği üzerine gerçekleştirilen görüşme sonrasında taşeron firmadan bir dönüş olmadığını aktaran Karabulut, “Geri dönüş olmaması üzerine dün, şantiyeye giriş çıkışı kapattık. İşçi arkadaşlarımız şantiyeye araç girişini engellediler. Bunun üzerine yaptığımız görüşme sonucunda anlaşmaya varıldı. Arkadaşlarımızın tazminatları, ihbar hakları vesaire ne varsa, tüm alacakları ödendi.” sözlerini kaydetti. İşçilerin çıkış işlemleri de ‘arabuluculuk’ görüşmeleri sonucunda resmiyet kazandı.

 

 

Taşeron firma, şantiye önünde başlayan direnişin ses getirmesi üzerine, kıdem ve ihbar haklarının işçilere ödenmesini ve iş anlaşmasının o şekilde feshedilmesini teklif etmişti. Daha önceden de direnişte olan işçiler, şantiyede sağlıklı bir çalışma ortamının kalmadığını değerlendirmişti, fakat bu yönde bir karar almayıp ‘işe geri alınma’ taleplerini sürdürmüşlerdi.

 

 

Gelinen son aşamada ise işçiler, kıdem tazminatları ve ihbar haklarını alarak işten çıkmalarının daha sağlıklı bir sonuç doğuracağında karar kıldı. Arabuluculuk masasının kurulmasıyla da, önce tazminat hakları verilmeden işten çıkarılmış olan işçiler, çıkış haklarını elde etmiş oldu.

 

NE OLMUŞTU?

 

İstanbul Karaköy’de bulunan Galataport şantiyesinde, taşeron firmaya bağlı çalışan Dev Yapı-İş üyesi 4 işçi 2 hafta önce işten çıkarılmıştı. Taşeron firma işten çıkarma gerekçesi olarak, işçilerin ‘iş sağlığı ve güvenliği’ kurallarına uymadığı iddiasını göstermişti. Bu durum üzerine işçiler, şantiye önünde, ‘işe geri alınma’ talebiyle direnişe başlamıştı.

 

 

Dev Yapı İş Sendikası, firmanın işten çıkarma tutanaklarının sahte olduğunu, ‘işçi sağlığı ve güvenliği’ iddiasını doğrulamak için ortaya konulan gerekçelerin, hukuki açıdan ‘üzerinde epey çalışılmış’ olduğunu ifade etmişti.

 

 

(Kaynak: Yol TV)

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending