Tam kapanma süreci boyunca semt pazarlarının kapalı olmasından dolayı sebze halleri mahsul alımını durdurdu. Çiftçiler zararına satma pahasına ürünlerini hale götürdü ancak satamadı. Bunun üzerine ürünlerini çöpe attılar. Çiftçiler semt pazarlarının HES kodu uygulamasıyla açılmasını talep ediyor.
Tam kapanmayla beraber halk pazarlarına da yasak gelince komisyoncular “Hale ürün getirmeyin” demeye başladı. Ancak çiftçiler günlük ürün alıyor ve satmamaları durumunda çürüyecek.
Antalya’da çiftçiler, çöpe gitmesin diye 8 ila 10 liraya satacağı ürünü 2 liraya zararına satma pahasına hallere götürdü ancak satamadı. Bunun üzerine tonlarca mahsulü çöpe döküldü.
Hallerden Türkiye’nin dört bir yanına yollanan sevkiyatlar durdu. Kamyonlarla hallere ürün yollayan çiftçiler uzun kuyruklar oluşturdu. Geri dönüş için nakliye masrafını karşılayamayan çiftçinin ürünleri çöpe döküldü. Bazı üreticiler ise kendi kamyonlarında çürüyen ürünlerini ormanlık alanlara döktüler. Hallerden, “ürün getirmeyin” çağrıları gelirken, çiftçiler açık havada bulaş riskinin az olduğunu belirterek, semt pazarlarının HES kodu uygulamasıyla açılmasını talep etti. Ayrıca sokak arasında sebze meyve satışına izin verilmesi de istendi.
Semt pazarlarının daha çok dar gelirli vatandaşlar tarafından tercih edildiğini belirten üreticiler, tam kapanma sırasında çifte mağduriyet olmaması için Ankara’ya çağırıda bulundu. Çiftçiler, “Bize verilen muafiyet, ürün satılmadığında işe yaramıyor, pazarlar açılsın hem üretici, hem pazarcı hem de vatandaş zarar görmesin. Yüksek sezonda ürün satamazsak zor durumda kalırız” dedi. Bir süre önce üreticinin elinde kalan patates ve soğan depolardan alınarak, ihtiyaç sahiplerine dağıtılmıştı. Bursa’daki salatalık üreticilerinden de benzer talep geldi. Ancak Antalyalı üretici, sebze meyvede raf ömrünün patates soğan kadar olmadığını söyleyerek, acil önlem talebinde bulundu. En çok patlıcan, salatalık, biber, domates ve çilek gibi ürünlerde sıkıntı var.