Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Akınal Bella önünde açıklama

Yayınlandı

on

2 SITE IHK Kopyasi 7 10

DİSK Tekstil üyesi 2 işçinin direnişleri devam ediyor. Sendika Akınbella fabrikası önünde yaptığı açıklamada “İşçilerin yasal haklarına saygı duyun” dedi.

 

Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Akınal Bella’da işten atılan DİSK Tekstil üyesi iki işçinin direnişleri sürüyor. DİSK Tekstil fabrika önünde açıklama yaparak “Fabrika yönetimine yeniden çağrı yapıyoruz: İşçilerin yasal haklarına saygı duyun” dedi.

 

Eylemde DİSK Tekstil Antep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen şunları söyledi:

“Bu fabrikada işçiler 10 saat çalışmasına rağmen 45 dakika yemek molasına çıkıyor ve başka molaları yok. İşçilere yalnızca yemek molasında bir bardak su veriliyor ve ikinci bardağı isteyen işçiye ‘Hakkın bitti’ deniyor. Bu fabrikada hiçbir suçu olmadığı halde işçilere tutanak tutuluyor ve işten atma sebebi olarak gösteriliyor. Bu fabrikada daha önce çok sayıda kadın işçi uğradığı baskıya ve hakarete artık dayanamadığı için tazminatını yakma pahasına işi bıraktı. Bu fabrikada işçilerin maaş hesabına yanlışlıkla birer TL fazla yatıran yönetim ertesi gün, bütün işçilerden utanmadan birer lira topladı. İşte tüm bu sefalet koşullarına, baskıya, zulme, pervasızlığa karşı işçiler, birlik olma yolunu seçtiler ve sendikamızda örgütlenmeye başladılar.”

 

Akınal Bella’da beş işçinin tazminatlarını vererek işten çıkarma denemesine karşı içerdeki işçilerin geri adım atmadığını vurgulayan Türkmen şunları söyledi:

 

“Ardından işyeri yönetimi işçileri tek tek çağırarak, yasalara göre suç olmasına rağmen e-Devlet şifrelerini toplamak istedi. Bu da sonuç vermeyince, işçilerin daha önce yüzüne bile bakmayan patron, işçilerle gruplar halinde toplantılar yaparak sorunlarını çözme vaadi verdi. Sendika örgütlenme çalışması başladıktan sonra su hakkı yarım litreye, yemek molası bir saate çıkarıldı. İşçilerin maaşlarına zam yapılacağı vaadi verildi. Sendikanın henüz yetkisi bile yokken elde edilen bu kazanımlar, sendikal örgütlenmenin ne kadar önemli olduğunu gösterdi.”

 

Son olarak Suriyeli işçi Muhammed Nebhen’in sendikalı olduğu için işten atıldığını belirten Türkmen, şunları söyledi:

 

“Bu işçi arkadaşımız, Türkçe okuma yazması olmadığı halde Türkçe bir evrağa imza atmaya zorlandı. İşten çıkarılan Muhammed, fabrika önünde direnen arkadaşı Aydın Göçmen’in yanına gelerek direnişe katıldı. Akınalbella patronunun ve işyeri yönetiminin uygulamaları gösteriyor ki içeriye sendika girmesin diye her türlü suçu işlemeye hazırlar. Üstelik bu suçların işlendiği fabrikanın patronu sıradan, tanınmayan bir patron değil. Akınalbella’nın patronu Cevdet Akınal, Gaziantep OSB Yönetiminde Başkan Bardımcısı. Patron Cevdet Akınal, Süper Lig takımlarından Gaziantep FK’nin Başkanı. Bu fabrikada aynı zamanda LC Waikiki, Defacto, Lumberjack ve Polo gibi uluslararası markalar için de üretim yapılıyor. Eminiz ki ne Gaziantep FK camiası takımlarının kulüp başkanlarının bu suçlarla anılmasını istemezler. Buradan fabrika yönetimine sesleniyoruz: Sendika düşmanlığına son verin, sendikayı muahatap alın. İşçilerin yasal haklarına saygı gösterin. Bugüne kadar sessizliğimizi koruduk ve bu yanlıştan, işçilerin yasal haklarını gasp etme ısrarından vazgeçerek bizi muhatap almanızı bekledik. Ancak son işten çıkarma bardağı taşıran damla oldu. Bugünden itibaren fabrika önünde meşru eylemlere, kitlesel basın açıklamalarına başlıyoruz. Bugünden itibaren iş yaptığınız uluslararası markalarla fabrikadaki usulsüzlükler ve işlenen suçlarla ilgili iletişime geçmeye ve üyesi olduğumuz uluslararası sendikal birlikleri harekete geçirmeye başlıyoruz.”

 

 (Kaynak: Kızıl Bayrak)

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending