
TBMM Adalet Komisyonu, İcra ve İflas Kanunu’nda değişiklik için 49 AKP’li vekilin imzasıyla gelen kanun teklifini konuştu ve onayladı. Komisyondan geçen kanun teklifi dün TBMM Genel Kuruluna geldi. Bugün ise TBMM’de teklifin oylaması yapılacak.
Bu teklif; batan şirketlerin ardından bankaların ve finans şirketlerinin alacaklarını garantiye almak için hazırlandı. İnşaat-Sen bu teklifi gündeme taşıyarak, aylardır yürüttüğü mücadelenin somut adımlarına tüm işçiler adına bir kez daha işaret etmişti.
Ekonomik kriz “geçici” değil. İşçi sınıfı, kriz ve üzerine gelen pandemi sürecinde haklarına nasıl saldırıldığını yaşayarak görüyor. Krizin getirdiği kaçınılmaz bir son daha var: Batık şirketler. Yıllar boyu patronların biriktirdiği sermaye, krizde mum gibi eriyor. Büyük sermaye grupları, bu batık şirketleri yutarak büyümeye devam ediyor. Siyasal iktidarın desteklediği Cengiz Holding gibi tekelleşen sermayedarlar şimdilik bu sürecin kazananı.
Batık şirketler demek; alın teri döken ama alacaklarını alamayan yüzbinlerce işçi demektir. Mahkemeler, iflas masaları işçilere değil bankalara çalışıyor. Şirketlerin iflası durumunda ipotekli bankalar öncelikli. İşçiye sıranı bekle diyorlar. Çünkü mevcut hukuk bunu buyuruyor.
Sunulan teklif ise ipotekli bankaların yanına bir de finans şirketlerini ekliyor. Alacak sırasında işçiler en geriye atılıyor. Bununla bitmiyor. Konkordato süreçlerinde banka, finans şirketi alacakları garanti altına alınmak isteniyor. Bankalar iflası beklemesin, konkordatoda batık şirketin neyine el koyabiliyorsa koysun diyorlar. Bu teklifte işçiler yok, işçilerin alın teri yok.
Bu ekmek kavgası, tüm işçi sınıfının kavgasıdır. Çünkü şirketler batmaya devam edecek. Küçük ya da büyük; kapısına kilit vurulan fabrikaları, atölyeleri, mağazaları gördük. Kriz bu kapılara vurulan kilitleri çoğaltacak. Yapılmak istenen değişiklik tüm emekçilerin geleceğini, alın terini karanlığa gömmek içindir.
Komisyonlara, meclise gelen teklifler sessiz sedasız oylanıyor. Bugün yasalaşan o tekliflerin, yarın ekmeğimizi elimizden alacağını bilmeliyiz. Ülkedeki milyonlarca EYT’li bunun örneğidir.
Bugün TBMM’de işçi düşmanı bu yasaya “evet” diyenler, işçilerin yüzüne bakamayacaktır. Milletvekilleri işçilerin, emekçi halkın oylarıyla o genel kuruldadır. İşçilerin alın terini sermayedarlara pazarlayanlar, verdikleri her evet oyunun hesabını mutlaka işçilere verecektir.
İşçilerin yarınını ilgilendiren bu yasa teklifi, bugün muhalefetin tüm gücüyle reddedilmelidir. İşçiler evet oyu verenleri gördüğü kadar hayır oyu verenleri de görecek.
Bankaları, sermaye gruplarını koruyan bu yasa teklifini TBMM’de durdurun!
İşçilerin alın terine dokunmayın!
İşçi düşmanı yasayı geri çekin!
İşçi Hareketi Koordinasyonu
Yürütme Kurulu