İnşaat-Sen

Sendikamız İnşaat-Sen ile Kayı İnşaat işçilerinin zaferini coşkuyla kutladık

Yayınlandı

on

Kayı işçilerinin zafer buluşması, 13 Kasım Pazar günü Şişli’deki Profilo AVM’de gerçekleştirildi.

İstanbul, Adana, Kayseri, Mersin, Hatay, Tekirdağ, Kocaeli, Ordu, Niğde, Sakarya’dan gelen Kayı İnşaat işçileri salonu doldurdu. Etkinliğe market, metal, belediye, tersane, motokurye, ulaşım ve tekstil sektörlerinde çalışan işçiler de katıldı.

Buluşmada söz, Kayı İnşaat işçilerindeydi. İşçiler, İnşaat-Sen ile birlikte verdikleri 2 yıllık mücadeleyi, patonların lehine işleyen konkordato ve iflas süreçlerini, bankalara ve alacaklılara rağmen adım adım ulaştıkları zaferi anlattılar.

 

“BİRLİK OLALIM, İNŞAAT-SEN’E ÜYE OLALIM, HAKKIMIZI ARAYALIM!”

İlk konuşmayı Kayı işçilerinden Sinan Ekinci yaptı. Ekinci, verdikleri mücadelenin dünyadaki tüm işçilere örnek olmasını dilediğini ifade ederek “Bu süreçte Ankara’da Bakanlarla, Milletvekilleriyle görüştük. Bunlar bize ‘bize mi sordunuz da Cezayir’e gittiniz?’ gibi tepkiler verdi ama biz mücadeleyi bırakmadık.” dedi.

Zafere giden süreçte İnşaat-Sen’in rolüne dikkat çeken Kayı işçisi “İnşaat-Sen olmasaydı bu mücadele yarım kalırdı, bitmezdi. Sonunda başardık. Gaziantep Şehir Hastanesi’ndeki hisseyi sattırıp paramızı aldık. İnşaat işçisinin önünde her zaman engeller var. Birlik olalım, İnşaat-Sen’e üye olalım, hakkımızı arayalım” ifadelerini kullandı.

 

Sinan Ekinci

“BİZİM KAZANACAĞIMIZA BİZDEN DAHA FAZLA İNANİYORLARDI…”

Bir diğer Kayı işçisi Ali Bahri Öksüz ise, “Biz yolun başında bu zaferi kazanabileceğimizi pek düşünmüyorduk ama karşımıza öyle bir sendika çıktı ki! Bizim kazanacağımıza bizden daha fazla inanıyorlardı. Gün be gün biz de kazanacağımıza inandık ve sonunda başardık. Bir dünya zaferi kazanmadık ama tarihin tozlu sayfalarında Kayı İnşaat işçilerinin zaferi olacaktır diye düşünüyorum.” sözlerini kaydetti.

 

Ali Bahri Öksüz

“SENDİKAMIZ ÇATISI ALTINDA TOPLANALIM”

Abdülsamet Kete, “Karşımıza bankalar çıktı, Orhun Kartal çıktı… Fakat yine mücadele ettik kazandık. 21 ay sonunda paramızı aldık. Bugün de bize bu sahneyi yaşatan İnşaat-Sen’e yeniden teşekkür ediyorum. Bundan sonra sendikamız çatısı altında toplanalım bundan sonra bir daha böyle hakkımız yenirse yedirmemek için lütfen gelin birlik ve beraberliğimizi yaşatalım.” dedi.

 

Abdülsamet Kete

“PATRONDAN HAKKIMIZI NASIL ALACAĞIMIZI MÜCADELE EDEREK ÖĞRENDİK”

Kayı işçisi Murat Toksöz, “Biz haklarımızı nasıl kazanacağımızı bilmiyorduk. Sendikamızla irtibata geçtikten sonra bunu nasıl yapacağımızı, patrondan hakkımızı nasıl alacağımızı omuz omuza mücadele ederek öğrendik. Büyük bir tecrübe kazandık ve özgüvenimiz arttı.” sözleriyle mücadele deneyimini aktardı.

 

Murat Toksöz

“BAŞARIDAKİ EN ÖNEMLİ ETKEN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYE SAHİP ÇIKMAKTI”

Bir diğer Kayı işçisi Atasoy Bilgin, mücadeleden zafere tüm sürece dair gözlemlerini anlattığı bir konuşma yaptı.

Bilgin sürecin nasıl başladığını anlatarak “Öncü birkaç işçi arkadaşımız 5-10 kişi geldik bu işin mücadele edeceğini diğer arkadaşlarımıza anlattık. Zor bir süreçti. Fabrikada çalışan işçiler aynı bölgeden oluyor ama inşaat işçilerinin böyle bir zorluğu var. Türkiye’nin dört bir köşesinden gelip şantiyede yatıp kalkıyorlar. O şantiye dağılınca yine dağılıp bir araya gelemiyorlar. İnşaat işçilerinin temel sorunlarından birisi bu.” dedi.

 

Atasoy Bilgin

Bilgin, “Başta kimsenin umudu yoktu ama İnşaat-Sen’in ve bu mücadeleyi daha önceden vermiş başka arkadaşların birlikte hareket ederek sonuca ulaşılacağına yönelik inancı tamdı. Bütün eylem kararlarını işçiler birlikte aldı. İşçiler kendileri bakanlıkta eylem yapalım, Coşkun Yılmaz’ın şirketinin önünde eylem yapalım, mahkemeye gidelim gibi ortak kararlar aldı ve yaptı. Bu mücadelenin başarıya ulaşmasındaki en önemli etkenlerden biri örgütlü mücadeleye sahip çıkmaktı.” şeklinde konuştu.

 

“PATRONLARIN DÜZENİYLE KAVGALIYIZ!”

Kayı işçilerinin konuşmasından sonra İşçi Hareketi Koordinasyonu Örgütlenme Koordinasyonu Üyesi Nurseli Gözüaçık konuşma yaptı. Gözüaçık, “Kayı İnşaat patronu Coşkun Yılmaz, ekonomik krizin yuttuğu patronlardan sadece bir tanesi. Ama aynı zamanda devlet ihalesi alabilen bir patron. İşçilere ödemediği maaşlarla Gaziantep Şehir Hastanesi’nden kocaman bir hisse alabilen bir patron. Peki bu devlet kim? Her yasasıyla, her uygulamasıyla patronların yanında olan ve konkordatolarda, iflaslarda işçileri değil bankaları önceleyen bir devlet. O yüzden biz hep dedik ki, bizim davamız sadece bir alacak meselesinden ibaret değil. Biz bu düzenle kavgalıyız. Patronların düzeniyle kavgalıyız!” ifadelerini kullandı.

Tüm bu yasalara, uygulamalara rağmen zafere ulaştıklarını belirten Gözüaçık, “Şimdi bizim önümüzde bir görev duruyor. Kayı İnşaat işçileriyle birlikte kazandığımız bu zaferi sınıf kardeşlerimizle buluşturmak zorundayız. Şehir şehir, şantiye şantiye bu mücadeleyi büyüteceğiz. Böyle kazanacağız.” dedi.

Gözuaçık “Evet sendikalarımızda birleşeceğiz, işçilerin örgütlü mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz ancak hedefimiz daha da büyük olacak. Biz bu patronların düzenini alaşağı etmek zorundayız. Patonları, onların sözcülerini, onların bu ülkede ve dünyada kurdukları bütün iktidarları tıpış tıpış göndereceğiz. Bizler bu ülkeyi ve bu dünyayı değiştirebiliriz!” şeklinde konuştu.

 

Nurseli Gözüaçık

“İŞÇİ SINIFI ÖRGÜTÜYLE BULUŞTUĞUNDA DEĞİŞTİREBİLECEKLERİNİN SINIRI YOK”

İşçi Emekçi Birliği Dönem Sözcüsü Kutay Soybil, “Son 16 yılda 22 milyon şirket iflas görüşmesi gerçekleştirdi. Tüm bu sayıların içinde bir sayı daha vardı o da Kayı işçilerinin zaferi. Günlük 17 bin dosyanın şirketlere peşkeş çekildiği yerde Kayı işçileri Ocak ayında çok uzun bir mücadeleyi başlattı. Güçsüz hissederek başladılar. Hepsi günden güne güçlendi. Gözümüzün önünde… Çünkü işçi sınıfı örgütüyle güçleniyor.” dedi.

Soybil “Biz o abilerimizi sonra Çimsataş’ta gördük, Tekstil işçilerinin yanında gördük. 1 Mayıs kürsülerimizde gördük. Sendika bürokratlarının değil işçilerin söz, yetki, kararının olduğu kürsülerde gördük. Hep birlikte bu mücadeleyi büyüttüler ve güçlendiler. İşçi sınıfı örgütüyle buluştuğunda değiştirebileceklerinin sınırı yok!.” ifadelerini kullandı.

 

Kutay Soybil

“İŞÇİ SINIFI AYAĞA KALKARAK EKONOMİK KRİZDEN KURTULACAK”

Emekçi Hareket Partisi adına konuşan Emre Öztürk, “Bu ülkenin ekonomik krizi, sermaye sınıfının anlattığı gibi öyle geçip gitmeyecek. Daha zorlu, daha dalgalı, daha kavgalı günler hepimizi bekliyor. Büyük mücadele araçları üretebilirsek ancak bu günlerden sağ salim çıkabileceğiz. Yok böyle olmazsa ne olur? Zaten kanunda yazan şeyler uygulanır. Bankalara öncelik verilir. Bunlar bu ülkenin kanunlarında yazıyor. Sermaye sınıfının gizlisi saklısı yok. Diyor ki, ‘Eğer batarsam, senin de paran bende kalırsa bu para bende kalacak. Versem versem bankaya, müteahhite, iflas bekleyen akbabalara veririm. Ama işçilere yok. İşte Kayı İnşaat işçilerinin zaferi. Zaferimiz dediğimiz şey bunun alt edilmesi hikayesidir.” şeklinde konuştu.

 

Emre Öztürk

Öztürk, “Burada bütün mesele alacağımızı aldık alamadık meselesi değil. Bu, ekonomik krizin üzerimize yıkıldığı bir zamanda işçi sınıfının nasıl kurtulacağıyla ilgili. Hani dün deprem tatbikatı yaptılar, masaların altında eğildiler. Öyle kurtulunmaz. İşçi sınıfı da eğilerek kurtulamayacak bu süreçten. İşçi sınıfı ayağa kalkarak kurtulacak! Ayağa kalkacak!” dedi.

İşçi sınıfının ekonomik krizden mağdur olarak çıkmaması için sadece sendikaların yeterli olmayacağını belirten Öztürk, “Söz, yetki, karar işçilerde olursa sendikalar yol açabilir. Sendikalarla sadece sınırlı olmaz. Mutlaka parti, program olması gerekir. Bunları bir araya getirirsek biz bu krizde mağdur olan değil mağrur olan taraf olacağız. Zaferler kazanacağız. Yaşasın Kayı zaferimiz.” ifadeleriyle sözlerine son verdi.

Konuşmaların ardından Praksis müzik grubu, şarkılarıyla sahnedeydi. Kayı işçilerinin zafer buluşması, Praksis konserinin ardından sona erdi.

 

Trending

Exit mobile version